DARKAY ŞENLİĞİ FAALİYET RAPORU 04 TEMMUZ 2009
Darboğaz Kayak Dağcılık ve Tenis Kulübü (DARKAY)’nün düzenlediği 3. DARKAY Uluslararası Bolkar Şenliği ve Medetsiz tırmanışına sporcularımızdan Kubilay S. Öztürk, Sunay Çatori ve Gönül İlhan kulübümüz adına katıldılar. Niğde ili Ulukışla ilçesi yakınlarındaki Karagöl mevkiindeki kampta gerçekleştirilen şenliğe ve 3524 rakımlı Medetsiz zirvesi tırmanışa katılan arkadaşlarımızı kutluyoruz. Arkadaşlarımızın izlenimlerini ve ilettikleri fotoğrafları aşağıda sunuyoruz:
03 Temmuz 2009 Cuma gecesi 20:30’da Niğde Ulukışla’ya hareket ettik. Güzel bir yolculuk sonrasında 04 Temmuz 2009 Cumartesi sabahı 08:00’de Ulukışla’ya ulaştık. Sırt çantalarımızla kısa bir yürüyüş sonrasında Ulukışla Belediyesi önüne geldiğimizde çeşitli illerden gelen dağcılar toplanmaya başlamışlardı bile. Bir çay bahçesinde oturup Ulukışla’nın sütlü simidi ve çay ile kahvaltımızı yaptık. İlçede bir süre gezdikten sonra kamp için yiyecek alış verişimizi yapıp Belediye önüne geldik. 09:30’da DARKAY’ın temin ettiği minibüslerle kampa hareket ettik. Adana yolunu takip ettikten az sonra yol ayrımından sağa dağlara doğru döndük. Önce 10:30’da Darboğaz kasabasına uğradık ve mola verdik. Bu küçük kasabada katılımcılar çeşitli ihtiyaçlarını temin edip çaylarını içtikten sonra yola devam ettik. Dağ yolunda solumuzda aşağıda Maden kasabasını ve dağdaki maden yolunu görerek ilerledik. Az sonra yıllardır Medetsiz ziyaretlerimizin değişmez silueti olan yarım kalmış otel inşaatı yine çıktı karşımıza. İnşaatın yanından toprak yolu takip ederek 11:30’da Meydan Yaylası’na vardık. Burada minibüslerden inerek sırt çantalarımızı yüklendik ve yukarı doğru çıkan patikayı izleyerek Karagöl’e tırmandık. DARKAY’lı dostlarımızın temin ettiği bir traktör de kamp yüküyle tırmanamayan katılımcıların çantalarını taşıdı. Hafifçe terleten 4 kilometrelik bir yürüyüşten sonra 12:30’da Karagöl’e ulaştık. Hemen çadırlarımızı kurmaya giriştik. Kamp yeri 2500 rakımda, yekpare bir blok kaya kütlesinin hemen altında uzanan gölün batı kıyısında bulunuyordu. Çok az eğimli bir çayırlığa bir anda onlarca çadır kuruluverdi. DARKAY’lı dostlarımız çay ve sıcak su ihtiyacını karşılamak amacıyla bir tente çadır altına ocak tesisatlarını kurmuşlardı. Kamp alanından az ilerde iki tuvalet çadırı da vardı. Sağlık ekibi ve jandarma ise göle inen toprak yoldan araçlarını indiremedikleri için yokuşun hemen başında araçlarıyla bekliyorlardı. Göl kıyısındaki kaynak ise yine buz gibi sularını çağıldatarak akıyordu. Hava bulutlu ve kapalı idi. Güneş sadece arada bir varlığını hissettirmeye çalıştı ama başarılı olamadı. Tam çadırlarımızı kurup yerleşmiştik ki şiddetli bir sağanak yağış tüm dağa iniverdi. Hemen çadırlarımızın gerdirmelerini yapıp, şiddetli rüzgara karşı desteklerimizi sağlamlaştırdık ve çadırlarımıza sığındık. Şiddetli sağanak yağmur bir buçuk saat kadar devam etti. Bizler de çadırlarımızda dinlendik ve karnımızı doyurduk.
Yağmur şiddetini giderek azalttı ve nihayetinde durdu. Çeşitli illerden gelenlerle kampa katılım yaklaşık 120 civarındaydı. DARKAY’lı dostlarımız hemen bir toplantı düzenleyip yağmur nedeniyle aksayan programa yeni şeklini verdiler. Bolkar dağlarının milli park olması ve siyanürle altın ayrıştırma girişimleri üzerine bilgi verip, tedirginliklerini ifade ettiler. Ancak temel konu gece de devam etmesini beklediğimiz sağanak yağışın yarınki etkinliğe nasıl yön vereceği üzerineydi. Toplantıdan sonra kulüp üyelerimiz kısa bir yürüyüş yaparak yarın çıkış yapacakları rotayı incelediler. Dağda yine az miktarda kar vardı. Medetsiz zirvesinin ise kamp alanından görülebilmesi imkansızdı. Sonra kısa bir yürüyüşle 17:00’de Çiniligöl’ü görmeye gittik. Yağmur sonrası ve kapalı bir havada göl o eşiz rengini bizlere gösteremedi gerçi ama yine de birkaç katılımcı yüzmeye girdiler göle. Çeşitli illerden gelen dağcı ve doğa dostu kardeşlerimizle tanışıp kaynaştık. Bu arada kamp alanında ıslak odunlar nihayet yandılar, kazanlar kaynadı ve akşam 18:30’da DARKAY’lı dostlarımız tüm katılımcıları yemeklerini almaya davet ettiler. Mantarlı bulgur pilavı, ekmek, ayran ve irmik helvasından oluşan yemeklerimizi aldık. İrmik helvası çok sulu idi ama bekledikçe sertleşiyordu ve tadı da çok güzeldi. Yemekten sonra kamp ateşi başına toplanıldı. Yapılacak tırmanış için ekiplerin listesi ve tırmanış saatleri tespit edildi. Sorular cevaplandırıldı. Yağmur bazen hafif bazen şiddetini arttırarak yağmaya devam ediyordu. 21:00’de çadırlarımıza istirahat etmeye çekildik. Ama her kampta olduğu gibi dinlenenlere rağmen eğlenen bir miktar katılımcı vardı tabii ki ve onlar 24:00’e kadar şen kahkahaları ve yüksek sesli konuşmalarıyla kimseyi uyutmadılar. Yağmur arada bir iki tıpırtı yaptıysa da kesildi iyice.
05.07.2009 sabahı 02:00’de uyandık. Çaylarımızı alıp birkaç lokma ile kahvaltımızı yaptık Bu arada DARKAY’lı dostlarımız ekmek arası köfteden oluşan kumanyalarımızı dağıttılar. İlk iki ekibin hemen ardından üçüncü ekip bizimkiydi. 03:00’de 31 kişiyle tırmanışa başladık. Toplam 5 ekip bulunuyordu ve sayıları farklıydı. Kafa lambalarımızın ışığında tek sıra olarak dağda ilerlemeye başladık. Hava hafif rüzgarlı ve az bulutluydu. Yağmur yoktu, yıldızlar batı ve güney yönünde seçilebiliyordu. Göl kıyısından ayrılıp doğu istikametindeki dağlara doğru ilerleyen dik vadiye girdik. Kafa lambalarının gece karanlığındaki görüntüsü gerçekten çok güzeldi. Birkaç yerde kar kaplı zeminden geçtik. Önde yürüyenler dikkatlice iz açtılar. 05:00’de gün ağarmaya başlayınca kafa lambalarımızı kapattık. 05:20’de 2880 rakımda ekibimizden 5 dağcı geri dönmek istediklerini bildirdiler. Sunay ve Gönül de onlarla birlikte dönmeye karar verdi. Ekipler dağa yukarı doğru ilerlemeyi sürdürerek 06:05’de 3088 rakımlı Koyunaşağı sırtını aştılar. Burada kısa bir mola verildi. Bu rota diğer dik çarşaklı rotaya göre daha makul ve daha az yoruyor. Ama şimdi önümüzde uzun bir yan geçiş kulvarı uzanıyordu. Yarım saat kadar ilerleyince Medetsiz zirvesi göründü nihayet. Yan geçişten sonra sırt hattına çıkarak yukarı ilerlemeye başladık. Bu arada dağ buluta girdi, her tarafı sis kapladı. Daha sonra bir başka sırt hattında kayaların arasından sağa girerek indik ve tekrar yukarı tırmandık. Geniş kavisler çizerek ilerledik ve zirve ardındaki derin vadiyi görünce tekrar sola yukarı tırmandık. Sis dağıldı bu arada. Çıktığımızda Medetsiz zirve karşımızdaydı ve saat 08:20 olmuştu. Mola verdik ve herkes biraz atıştırdı. Sola geniş bir kavis çizen sırt hattından ilerleyerek zirvenin arkasına kadar dolandık. Buradan travers atarak çok dik bir sırtı çıktık ve 09:30’da 3524 rakımlı Medetsiz zirvesine vardık. Kısa bir dinlenmeden sonra kumanyalarımızı yiyip bolca sıvı aldık. Zirve defterine iki satır yazıp fotoğraflarımızı çektik. 10:14’de inişe geçtik. Çarşak zemin sayesinde hızlı ve seri bir iniş yaptık. Yan geçişle sırta ilerlerken yağmur bastırdı. 12:20 de Koyunaşağı sırtına geldik ve beklemeden iniş yaptık. Yağmur iyice şiddetlendi ve doluya döndü. Yağış altında inmeye devam ettik. Aşağıda kamp alanının bulunduğu kaya kütlesi görününce yağmur şiddetini azalttı ve nihayet dindi. Hafif bir rüzgarla birlikte güneş çıktı. 13:50’de kampa vardık. Kamp biraz boşalmış, tırmanışa katılmayanlar çadırlarını toplayıp inmişlerdi. Dinlenmeye fırsat bulamadan bizler de çadırlarımızı toplamaya başladık. Neyse ki çadırlar biraz kurumuştu. Üzerlerindeki damlaları da silkeleyip acele yeni bir yağmura yakalanmadan toparlandık. DARKAY’lı dostlarımıza düzenledikleri şenlik ve ev sahiplikleri için teşekkür ettik ve vedalaştık. Şenlik vesilesi ile tanıştığımız dağcı dostlarımıza da iyi yolculuklar dileyip vedalaştık. 14:55’de kamp yükümüzü tekrar sırtlayıp inişe başladık. 15:50’de Meydan Yaylası’na vardık. Az sonra minibüslere binerek Ulukışla’ya hareket ettik. 17:20’de Ulukışla’daydık. Karnımızı doyurup çaylarımızı içtikten sonra 20:00’de otobüsümüze binerek İzmir’e yola çıktık. Genelde uyuyarak geçti yolculuğumuz. 06.07.2009 Pazartesi sabahı 08:00’de İzmir’e vardık ve başka zirvelerde buluşma dileklerimizle ayrıldık.
Kubilay Saygın Öztürk